CHP Milletvekili Bülent Tezcan, 8. Yargı Paketi’ndeki ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ maddesine tepki gösterdi
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren 8. Yargı Paketi'nde yer alan 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' maddesine ilişkin "Anayasa Mahkemesi iptal etti. O maddeden ifadeyi çıkarıp aynı madde olarak tekrar yazmışsınız. Tekrar yazdığınız şeyle 'bunu düzenledik' diyorsunuz. Bu evrensel hukuk ilkelerine uygun değil. Anayasa Mahkemesi'nin kararına uygun değil. Mesele düzenleme yapmanız değil, durumu kurtarmak. 'Terör örgütüyle irtibatlı' sizin sihirli cümleniz. Bütün hukuksuzluğun gerekçesini bu cümleye dayandırabiliyorsunuz. Bütün adaletsizliğin gerekçesini buna dayandırabiliyorsunuz. Yetkiyi kendinizde görüyorsunuz" dedi.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, TBMM Genel Kurulu'nda dün 8. Yargı Paketi'nin tümü üzerine söz alarak maddelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Bu teklif bir kere daha gösterdi ki ne Saray'ın gündeminde ne AK Parti'nin ne de MHP'nin gündeminde Türkiye'de hukukun üstünlüğünü sağlamak gibi bir mesele yoktur. Hukuk devletini kurmak gibi bir mesele yoktur" diyen Tezcan şunları söyledi:
ORTADA BİR YARGI REFORMU YOK: 8. Yargı Paketi'ni görüşüyoruz. Dışarıda özellikle iktidar çevresi paketi savunanlar, iktidara yakın olanlar, bu paketin kerameti olduğunu iddia edenler, bu bir yargı reformu paketi gibi ifade ediyorlar. Ancak paketin gerekçesinde 'yargı reformu' ifadesi kullanılmamış. Doğru olarak kullanılmamış çünkü anlatıldığı gibi ortada bir yargı reformu yok. Her zaman olduğu gibi bir torba paket var. AK Parti'nin bu zamana kadar Anayasa'ya aykırı biçimde hukuki güvenliği ortadan kaldıracak biçimde... Hukukçu olanlar çok iyi bilir. Uygulamada, uygulayıcıların neyi nerede bulabileceklerini bilemediği tuhaf bir sistem yaratan torba yasa sistemiyle toplanan maddeleri bir çuvalın içerisine koymuşlar. Yargıyla hükümler getiriliyor. Bu hükümlerin bir kısmı Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları neticesinde ortaya çıkan boşluğu doldurmak için zaruri olarak Meclis'in yasama organının yapması gereken düzenlemeler. Onun talebi doğrultusunda, tespitleri doğrultusunda yapılmıyor. Maddelerde arkadaşlarımız onları anlatacaklar.
YARGI PAKETİNE DEĞİL, REFORMA İHTİYAÇ VAR: Emekli ihtiyaçlarını gidermek bir ihtiyaç ama onu bu paketin içerisine sokmak bir tuzak. Miktar belli...2 bin lirayı, 3 bin liraya çıkarıyorsunuz. Bir kere bu projenin sahibi biziz. Sizleri emeklilere şikayet ediyorum. Emeklilere bayram günü asgari ücret tutarında ikramiye vermekten neden kaçtınız? Ortalama baklava bin lira ila bin 500 lira. Ramazan bayramında ayıp değil mi? Yaptığınız zam bir kilo baklava parası. Bir diğeri deprem yardımları... Kimsenin buna bir şey dediği yok. Keşke bir senedir depremin yaralarını sarma konusunda atmanız gereken adımları atmış olsaydınız. Bir sene geçti. Şimdi bunu da bu paketin içerisine koyuyorsunuz. Ayrı tek bir kanun maddesi getirin. Üzerinde konuşalım ve çıkaralım. Ama mesele o değil. Mesele bir şeyi yapıyormuş gibi görünüp, üstünü örtmek. Türkiye'nin bir yargı reformuna ihtiyacı var, bir yargı paketine değil. Bunu iktidar ve Cumhur İttifakı milletvekilleri kendi müktesebatlarına baksalar bunun dayanaklarını görürler.
EVRENSEL HUKUK İLKELERİNE UYGUN DEĞİL: Onuncu madde... 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' maddesi. Anayasa Mahkemesi iptal etti. O maddeden ifadeyi çıkarıp aynı madde olarak tekrar yazmışsınız. Tekrar yazdığınız şeyle 'bunu düzenledik' diyorsunuz. Bu evrensel hukuk ilkelerine uygun değil. Anayasa Mahkemesi'nin kararına uygun değil. Mesele düzenleme yapmanız değil, durumu kurtarmak. Bir başka konu TMSF'de kayyumlara koruma getirme... 'Terör örgütüyle irtibatlı' sizin sihirli cümleniz. Bütün hukuksuzluğun gerekçesini bu cümleye dayandırabiliyorsunuz. Bütün adaletsizliğin gerekçesini buna dayandırabiliyorsunuz. Yetkiyi kendinizde görüyorsunuz. Bir şirkete kayyumu tayin edeceksiniz. Arkasından 'ne yaparsan yap' diyeceksiniz. Herkes milletvekilliğini bırakıp, kayyum olmaya çalışır. Ne güzel iş. Arkadaşlarımız ne gerekirse söyleyecekler. Bu teklif bir kere daha gösterdi ki ne Saray'ın gündeminde ne AK Parti'nin ne de MHP'nin gündeminde Türkiye'de hukukun üstünlüğünü sağlamak gibi bir mesele yoktur. Hukuk devletini kurmak gibi bir mesele yoktur. Yargı bağımsızlığını sağlamak gibi bir mesele yoktur. Kul düzenini ortadan kaldırmak gibi bir mesele yoktur. Ama sandığa gidiyoruz ve inşallah bu milletin gündeminde kul düzenini yerle bir etme olacaktır."