İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Mansur Yavaş’ın açıklamalarına yanıt verdi Açıklaması

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, cumhurbaşkanı seçiminde kendisine ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na adaylık için yaptığı çağrıda samimi olmadığı yönündeki açıklamalarına ilişkin "Sayın Mansur Yavaş korkusunu, korkaklığını bizim partimize bir operasyon çekerek cesaret örneği haline çevirdi. Bunu çok ayıpladığımı ifade etmek isterim." diyerek "Milletin talebini kabul etmekten korktu, o cesareti gösteremedi." şeklinde konuştu.

"CESARETİ İYİ PARTİ'YE GÖREYMİŞ"

Akşener, seçim çalışmaları kapsamında Maltepe'de Mustafa Kemal Atatürk Caddesi'ndeki esnaf ziyaretinde bir gazetecinin, Mansur Yavaş'ın, cumhurbaşkanı seçiminde kendisine ve Ekrem İmamoğlu'na adaylık için yaptığı çağrıda samimi olmadığı yönündeki açıklamalarını hatırlatması üzerine şunları söyledi:

"Sayın Mansur Yavaş korkusunu, korkaklığını bizim partimize bir operasyon çekerek bir cesaret örneği haline çevirdi. Bunu çok ayıpladığımı ifade etmek isterim. Vatandaşın, sizlerin, milletin talebini kabul etmekten korktu, o cesareti gösteremedi, o mücadeleyi veremedi. 'Ya herrü ya merrü.' diyemedi, vatandaş için milletimiz için. Bizim partimizin il başkanı, bütün ilçe başkanlarının istifa ettiğini ve kendisiyle çalıştığını, itiraf etti. Yani cesareti İYİ Parti'ye göreymiş, kendisini alkışlıyorum."

"İMAMOĞLU HAYIR DİYEBİLİR AMA YAVAŞ CHP'Lİ DEĞİL"

Yavaş ve İmamoğlu'nu, cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiğini anımsatan Akşener,şunları kaydetti:

"Mansur Yavaş'ı vatandaş istedi, sevdi, her ikisini de aynı. Dolayısıyla bütün anketlerde herkesten üste çıktılar. Adaylığını önerdik. Etik, ahlak vesaire konuşarak korkaklık bastırılamaz. Hadi Sayın İmamoğlu partiliydi, öz partiliydi, diyecek bir şeyim yok. Yani partisinin içinde bir yol yürüme imkanı vardı. Hayır diyebilir, onu anlıyorum. Ama Sayın Mansur Yavaş, Cumhuriyet Halk Partili değil. Nitekim belediyeyi yönetirken de Cumhuriyet Halk Partililerle yönetmedi. Şimdi bu çerçeve içinde bakıldığında bir risk almalıydı. Ben olsam alırdım. Bakın ben bugün partim için siyasi hayatımı koydum. Şimdi böyle bir çerçeve içerisinde ne olacak ben adayım demiş olsaydı. Diyor ki 'Ben aday olsaydım kazanırdım.' Evet kazanacaktı. Şimdi döndürüp bütün suçu Meral Akşener'in üstüne atmak korkaklığı gizlemektir."

"2019'DA ANKARA VE İSTANBUL'UN KAZANILMASINA VESİLE OLAN BİZİZ"

Akşener, bir gazetecinin "Yavaş ve İmamoğlu'ndan desteğini çektiniz." şeklindeki ifadesi üzerine, destek çekmekle ilgili bir mevzu olmadığını, bunun bu şekilde sorulmasını da doğru bulmadığını, çünkü böyle lanse edilmeye çalışıldığını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ittifakları mecbur bıraktığını ve sonuçta ittifak olduklarını aktaran Akşener, şöyle devam etti:

"2019'da Ankara ve İstanbul'un kazanılmasına vesile olan biziz. Yani bakın biz kazandırdık demeyiz, onlardan vazgeçtik artık ama teklifi götüren biziz. Bu teklifi götürme nedenimiz de şuydu. Kendini muhalif tarif eden seçmen, her seçimde 'uçuyoruz, kaçıyoruz, kazandık, aştık, kaçtık, uçtuk' derken seçim sonuçlarında bir şey değişmiyor ve her seferinde yıkılıyor. 'Bu umudu nasıl canlandırabiliriz, umudu tekrar nasıl tahkim edebiliriz?' diye yola çıktık ve sonuç itibarıyla gittik CHP'ye teklifte bulunduk. Tamamen seçmen odaklı bir iş olduğu için biz 19 ilçe, 4 de belde alarak o seçim sonuçlarını kapattık. Sonuç itibarıyla bundan şikayetçi olmadık. Yani amaç pazarlık etmek değildi. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin alınması demek o seçmenin 'Biz yapabiliriz.' umudunu ortaya çıkaracaktı. Nitekim öyle oldu."

Buradan yola çıkıp anketlere de bakarak daha Altılı Masa kurulmadan önce Kemal Kılıçdaroğlu'na, cumhurbaşkanı adayı olarak Yavaş ve İmamoğlu'nu teklif ettiğini anlatan Akşener, "Velhasılıkelam bu seçimde biz kazanmalıydık. 2019, 2023 için yapılan bir eylemdi, bir sonuçtu. 'İstanbul'u alan Türkiye'yi alır.' diyordu Sayın Cumhurbaşkanı, biz de ona inandık. Sonuç olarak İstanbul'u alanın Türkiye'yi alamadığı ortaya çıktı." değerlendirmesini yaptı.

"BÜYÜK BİR RİSK ALDIK"

Meral Akşener, 31 Mart'taki Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne hür ve müstakil girmeye karar verdiklerini, çünkü ittifak sisteminin seçmene hiçbir faydası olmadığına kanaat getirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz büyük bir risk aldık. Tek başımıza sizin karşınıza çıkıyoruz, beyefendilerin karşısına çıkıyoruz. İkna edebilirsek oy alacağız, ikna edemezsek oylarını alamayacağız. Ben bir de üstüne üstlük bugüne kadar hiçbir liderin yapmadığı bir şey yaptım. Var saydık, oy vermediniz. Ben evime döneceğim. Siyasetin s'siyle meşgul olmayacağım. Daha bunun ötesi var mı? Kendimi koymuş durumdayım."

Akşener, "Daha sonra, keşke aday olsaydım diye pişmanlık duydunuz mu?" sorusunu, "Hayır hiç duymadım. Çünkü benim bütün derdim Türkiye'ydi. Ben hiçbir şey istemedim. Bu ülke için istedim, sizler için istedim." diye yanıtladı.